FUTBOLUN DÜNYA’DA TARİHSEL GELİŞİMİ:TOPUN HAVAYA ATILMASI İLE BAŞLAMIŞTIR -2


İlk futbol tarihçilerinden Koch’a göre “La soule”, oyunda olmayan birinin topu herhangi bir noktadan havaya atmasıyla başlamaktadır. Top yere düştüğü anda rakip taraftarlar topun üzerine çullanmakta ve topu ele geçirmeye çalışmaktadır. Ancak rakipler saf dışı bırakılmadan ya da sahadan kovulmadan bu işlemi başarmak oldukça güçtür (Stemmler, 2000, s.26). 

La soule, Fransa’dan Britanya’ya geçmiş ve bu bölgede yaygınlık kazanmıştır. 12. yüzyılda Britanya’da birinci spor konumuna gelen futbol, şu andaki kurallara uygun olarak oynanmamaktaydı. Günümüzde on birer kişi ile oynanan futbol, o dönemlerde oyuncu sayısında herhangi bir kısıtlama olmaksızın köyler arasında oynanmakta ve kadın, erkek, genç, yaşlı yüzlerce insan topa amaçsız bir şekilde vurmaktaydı (Arık, 2004, s.131).

Tarihçi Fitz Steplen 12. yüzyıl sonlarına doğru Londra sokaklarında futbola benzer oyunların oynandığını şu şekilde belirtmektedir: “Öğle yemeğinden sonra şehrin gençleri çok popüler olan top oyunlarını oynamak için geniş alanlarda toplanırlardı. Her okulun öğrencilerinin kendi topları bulunurdu ve genelde kendi aralarında oynarlardı. Görece yaşlı kimseler, aileleri ve o yörenin halkı, bu gençleri ve onların büyük bir şevkle oynadıkları bu oyunu seyretmek için alanlara toplanırlardı (Malvin, 1994, s.12)”. 

İnsanların topun peşinden koşturup, kendilerine, takım arkadaşlarına ve oynadıkları bölgeye yönelik birtakım zararlar vermesi üzerine bu oyun 1314 yılında İngiltere Kralı II. Edward tarafından yasaklanmıştır. Kral Edward, futbol oynanmak suretiyle şehir içinde büyük gürültülere ve kargaşaya neden olunması sebebiyle, Tanrı ve kral adına şehir ve kasaba içinde top oynanmasını yasakladığını fermanında yazmıştır (Arıpınar, 1989, s.9). 

Bu dönemde futbol köylülerin eğlenme aracıdır ve kuralların net olarak belirlenmemesi sebebiyle oyun çok sert geçmekte ve genelde oyunun sonu kanlı bitmektedir. 17. yüzyılda İngiltere’de meydana gelen birtakım değişimler, futbolun popülerliğini yeniden artırmıştır. İtalya’ya sığınan II. Charles İngiltere’ye döndüğünde, İtalya’da gördüğü “Calcio” oyununu İngiltere’de de oynatmayı amaç edinmiştir. Calcio belirli kuralları olan ve günümüz futboluna benzese de 27 kişilik takımlar oyunlar arasında oynanan bir oyundur. İtalyanca “Tekme” anlamına gelen Calcio, bir çeşit ayak topudur (Arıpınar, 1989, ss.9-10). 

Calcio’nun modern futboldan çok, günümüz Amerikan futboluna daha çok benzediği görülmektedir. Günümüzde Calcio adı, 1898’de Torino’da kurulan İtalya Futbol Federasyonu’nun isminde yaşamını sürdürmektedir (Hür, 2002, s. 64). Kentleşme ile futbol, mekân sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. 19. yüzyılda birçok İngiliz köyünde futbol sahaları oyuncuların ellerinden alınmıştır. Bu sahalar genellikle kamuya aittir ve çitle çevrilerek özelleştirilip halka kapatılmıştır. Bu durum buralarda futbol oynayan köylülerin futbol oynama imkânlarını büyük oranda kısıtlamıştır. Kentlerde ise bu sorun daha fazla yaygındır. Futbolun asayişi bozma ve dinden uzaklaştırma olumsuzluklarına, artık sanayi devrimiyle birlikte, zaman ve mekân sorunları da eklemlenmiş ve oyunun popülerliğinde azalma meydana gelmiştir. (Arık, 1994, s.134).

Arş.Gör.Dr. KADİR MACİT - DOKTARA TEZİ


Yorum Gönder

0 Yorumlar