FUTBOLU POPÜLER KILAN ÖZELLİKLER

Futbolu anlamak ve anlamlandırmak için, futbolun basit bir eğlence etkinliği kapsamından çıkartılıp toplumsal bir olgu olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu açıdan, futbolun diğer spor dallarından daha fazla popüler olmasının nedenlerine ve kitle iletişim araçlarının futbol olgusu üzerinde oynadığı role dikkat çekilmelidir. 

Bennett bir zamanlar halkın oyunu olarak oynanan futbolun, zamanla halkın elinden alındığını ve başta televizyon olmak üzere kitle iletişim araçları aracılığıyla izleyiciye ve seyirciye sunulan bir eğlence biçimine dönüştürüldüğünü savunmaktadır. 

 Kitle toplumuna geçişte, özellikle çalışma koşullarından dolayı yabancılaşan işçiler, futbola, ‘hayatın sıkıntılarını gideren’ ve ‘kaçışa imkân sağlayan’ bir misyon yüklemişlerdir. Bu bağlamda 19. yüzyılın sonlarında günümüze kadar devam eden ve toplumsal yaşamda konumlanan bir futbol tutkusunun yeşermesine imkân sağlamışlardır. Manchester, Arsenal, Everton, Birmingham gibi özellikle işçilerin yoğun olarak yaşadığı bu bölgelerde kurulan futbol takımları, yöre halkının aidiyet ve kaçış duygularının tatminine imkân tanımakta ve bu şekilde futbol toplumun tüm katmanlarında kendine yer bulabilmektedir.

 Yapılan çalışmalarda futbolun popülerliğini; kaçış, doyum, haz, kimlik oluşturma, katharsis sağlama gibi olgularla ele alan araştırmalar olduğu gözlemlenmektedir. Günümüz postmodern dünyasında yalnızlaşan, birtakım baskı ve strese maruz kalan kişiler bu sıkıntılardan kurtulmak adına kendilerine kaçış noktaları aramaktadır. Kişiye deşarj olma, rahatlama ve eğlenme olanağı veren futbol bu bakımdan oldukça etkili olmaktadır. Şentürk’e göre futbol, kişide bir rahatlama sağlaması açısından çağın ‘seküler ayin’lerinden en popüler olanıdır. Kaplan da futbolun diğer spor dallarına göre daha popüler olmasını, kapitalist sistemin mekanikleştirici, yabancılaştırıcı etkisini azaltma işlevine vurgu yaparak dile getirmektedir. Voigt konuya farklı bir açıdan bakmış ve futbolun geniş insan kitleleri tarafından takip edilmesini, seyircilerin kendilerini sporcuların yerine koyarak ya da taklit ederek üstünlük giderme gereksinimini giderip bu şekilde kişisel doyuma ulaşmasıyla bağdaştırmıştır. Futbol tüm dünyada insanoğluna özel bir oyun olmanın ötesinde; eğlence, iktidar, güç, üzüntü, sevinç, milli gurur ve hepsinden de öte kendi kimliklerini bulabildikleri bir yaşamın anahtarını sunmaktadır. 

Futbolun bu derece sevilmesinin bir başka nedeni ise basit bir oyun olması ve hemen hemen her yerde oynanabiliyor olması olarak söylenebilir. Bununla birlikte bir futbol müsabakası esnasında ekran başında veya stadyumdaki izleyicilerin sevinç, üzüntü, hayal kırıklığı gibi birçok farklı duyguları yaşayabilmeleri, futbolun sevilme sebeplerinden bir diğerini oluşturmaktadır. Futbolun popülerliğinin televizyon kanallarının çoğalmasına paralel olarak canlı yayınlarla ekranlara getirilmesiyle birlikte her geçen gün daha da arttığı bilinen bir gerçektir. Futbol, kendinden başka hiçbir spor dalında eşi benzeri bulunmayan bir medya yayın ağına ulaşmıştır. Bu durum futbolun popülerliğini artırmasını ve bunu korumasını sağlamaktadır. Ellias Cashmore’un “Eğer cennetten çıkma bir evlilik varsa, bu hiç kuşkusuz televizyon ve spor arasında olurdu. Her birinin ticari başarısı bir diğerinin de doğrudan başarısına yol açmıştır” tanımlamasından da anlaşılacağı üzere, televizyonun devreye girmesiyle futbolun gerek endüstriyel değeri gerekse de popülerliği oldukça yükselmiştir. 

Aynı zamanda futbola eklemlenen, reklam başta olmak üzere diğer ticari aktivitelerin sayıları artarak, futbol uluslararası ölçekte değeri birkaç trilyon dolarla ifade edilen güçlü bir endüstri haline gelmiştir. Futbolun endüstrileşmesiyle birlikte bir programa dönüşme sürecinin ve televizyon-futbol-reklam ilişkisinin geniş bir perspektiften araştırılması, futbolun neden bu kadar çok ilgi gördüğü ve sevildiği sorularına da cevap verebilme açısından önem arz etmektedir.

Arş.Gör.Dr. KADİR MACİT - DOKTARA TEZİ

Yorum Gönder

0 Yorumlar