Antik Yunan ve Roma toplumlarında fıtness sadece estetik bir
kavramdan çok daha fazlasıydı. Güç, sağlık ve erdem ile doğrudan ilişkiliydi.
Bu iki uygarlıkta da beden eğitimi hem bireysel hem de toplumsal açıdan önemli
rol oynardı.
Yunan fıtness merkezi, jimnastiktir. Palestra adı verilen
halka açık alanlarda, erkekler bedenlerini geliştirmek için çeşitli egzersizler
yapardı. Halter kaldırma, güreş, koşu, atlama gibi hem fiziksel hem de zihinsel
disiplin kazandırmaya çalışıyordu. Antik Yunan’ın en önemli sportif olayı ise
Olimpiyat Oyunları’dır. Yunan şehir devletleri(polis) arası bir rekabet olan bu
oyunlarda, koşu, güreş ve boks gibi sporlar ile becerilerini sergilerlerdi.
Sokrates ve Platon gibi filozoflar, beden ve ruh arasındaki dengeye vurgu yaparak spor kavramını felsefi bir biçimde oluşturmuştur. Bu düşünürlere göre, ideal insan hem zihinsel hem de bedensel olarak gelişmiş olmalıydı.
Roma’da fitness, öncelikle askeri eğitimle ilişkilendirildi.
Lejyonerler, savaşta hayatta kalmak ve düşmanı yenmek için yoğun bir şekilde
egzersiz yapmak zorundaydılar. Koşu, atlama ve silah kullanımı gibi becerilere
ek olarak, disiplin ve itaat de eğitimin önemli parçalarındandır.
Roma’nın en popüler eğlencelerinden biri olan gladyatör
dövüşleri, vahşi bir fitness gösterisi olabilir. Gladyatörler, hayatta kalmak
için yoğun bir şekilde antrenman yapar ve bedenlerini geliştirirlerdi.
Bunların yanı sıra Roma hamamları vardır. Bu hamamlar sadece hijyen için değil aynı zamanda bedensel rahatlama ve egzersiz için de kullanılırdı. Hamamlarda sıcak ve soğuk su havuzları, saunalar ve masaj odaları bulunurdu.
Antik Yunan ve Roma’da fitness, sadece estetik bir kaygıdan
öte, sağlık, güç, erdem ve disiplin ile özdeşleşmiş bir kavramdı. Bu
uygarlıklarda beden eğitimi hem bireysel hem de toplumsal açıdan önemli bir rol
oynardı.
0 Yorumlar