Hayat Futbola Fena Halde Benzer: Dar Alanda Kısa Paslaşmalar

 

  ...Hayat da öyle değil mi? İstediğin kadar yetenekli ol, iyi bir takımın yoksa kaybedersin. Evet, kaybedersin.


Serdar Akar'ın yazıp yönettiği 2000 yapımı drama filmdir. Başrollerinde Savaş Dinçel, Erkan Can, Müjde Ar, Rafet El Roman gibi isimler yer almaktadır. Filmin senaryosunu ise Serdar Akar, kendi çocukluğunu geçirdiği kasabanın ve ailesinin hikâyesinden esinlenerek yazmıştır.

Serdar Akar’ın ikinci uzun metrajı olan bu yapımda, seksenli yılların zorlu şartlarında, Bursa Amatör Kulüpler Ligi’inde şampiyonluk hayali kuran Esnafspor'un hikayesi anlatılıyor. Kulübün yanı sıra teknik direktörü ile kalecisi arasında ki dostluğu ve özel hayatlarını da anlatmaktadır. Futbol ile hayat arasında kurulan bağda ise, gerektiğinde iki taraflı gerçekleri kabullenmenin kaçılmaz oluşunun hüznünü hissettiriyor. Seksenli yılların zorlu şartlarına geri dönecek olursak, yetersiz antrenman malzemeleri, toprak saha ve sokak aralarında yapılan antrenmanlar ve tabii ki o dönemde taşlanan takım otobüslerine de yer verilmiş. Kaleci Torba Suat’ın aşk acısı çektiği süreçte Teknik direktör Hacı’nın ona “ressam olur insanlar kazıya kazıya ya da resim olurlar kazına kazına” demesi ve Suat’ın iç çekerek “beni fena halde kazıdılar” demesi de bir gerçeğin kabullenişidir.


Film; her ne kadar bir futbol takımının hikayesini anlatıyor olsa da hayata dair sunduğu kesitlerle adete ders veriyor. Filmin başında ve sonunda dile getirilen, “Hayat, fena hâlde futbola benzer.” söylemi, aslında filmin dilini açıkça gözler önüne seriyor.

Yorum Gönder

0 Yorumlar